Cuma günü atölyede çok işimiz vardı. Annemlerin de bir hafta öncesinden yapılmış planları vardı. Ben de atölyeye Çınar'la birlikte gitmeye karar verdim. Sabahtan Çınar'ın yemeklerini hazırladım. Çorba termosa(içmeyince arkadaşımla ben içtik), taze yapılmış pilav(yemedi ben yedim), bir kutu konserve ton balığı(neyse ki bunu bitirdi), elma(kabuklu ve bütün elmayı yedi) vs.. Arabalarından seçip aldı, küçük yazı tahtası, tebeşirler, suluboya.. Yazı tahtasını ve bir büyük resim kağıdını benim şövaleme yerleştirdim. Yanına küçük bir sehpaya suluboyasını fırçalarını ve suyunu koydum. Diediğince resim yaptı Çınar. Arada arabalarıyla oynadı.
Atölyeye girer girmez de son yaptığım resmi hiç görmediği halde Sibel'e "bunu annem mi yaptı?" diye sordu. Çok beğendiğini söyledi. Elledi resmi, böyle yapabilir miyim diye sordu. Bir defaya mahsus elleyebilirsin dedim, kuru olduğundan. Hiç bir yeri karıştırmadı. İzin almadan herhangi birşeyi almaya çalışmadı. Kendi kendine saatlerce oynadı, resim yaptı, beni hiç mi hiç üzmedi. Tam sekiz saat boyunca hiç huysuzluk yapmadan kendince vakit geçirebildi. Çok çok teşekkür ederim oğluşum. Kocaman olmuşsun sen gerçekten... Akşam sekiz buçukta atölyeden çıkarken hiçbirimizde hal kalmamıştı yorgunluktan. Çınar da yolda bayıldı, uykuya daldı. Ertesi sabaha kadar uyudu. Annesi gibi uykuya düşkün, genlerimizde var naapalım... ;)
Maalesef hiç fotoğraf yok, makinemin şarjı olmadığından çekemeiştim. Sibel'den fotolar gelirse eklerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder