İrem'lerdeyiz :)

Bugün İrem'lerde oyun günümüz, biz biraz erken gitmiş olduk. Dışarda biraz çınar yaprağı toplayı arabaya koyduk. Yukarı çıktık, İrem bizi kapıda karşıladı. Ama ilk söylediği söz "Ela gelmedi" oldu. :( Ela sevdalısı İrem Hanım. Ela da gelecek deyip içeri girdik. İrem ve Çınar biraz oyun oynadılar. İrem oyuncaklarını paylaşmak istemese de beraber oynamayı becerdiler. Araba
sürdüler, kaza yaptılar, tamir edip yola devam ettiler. Benzin istasyonundan benzin alarak arabaların karnını doyurdular. Sonra kendi karınlarını doyurmak üzere ağaçtan meyve topladılar, en yukarıya kadar uzanıp kopardılar meyveleri ve hayali olarak yediler. Bir süre sonra Zeynep, Ela ve Ece peşpeşe geldiler. Ela ve Ece'nin elinde kitapları vardı. Onlarda da aynen "bu benim" nidaları. ;) Ece'nin Yumurta kitabını okuduk. Ela 'nın kitabını da okumaya başladık uzun sürünce yarım bıraktık.

Yılbaşı aktivitelerimiz vardı bugün. Önce noel çorabı yaptık. Meral'in hazırladığı şablonlara önce pamukalrı yapıştırdık. Sonra da kartanesi pulları. Hepsi birer harika-hem çocuklar hem çoraplar. ;)


Sonrasında Yılbaşı ağacı şablonu ve geometrik şekilli süsler eşleştirmesi vardı. Renkli üçgen, daire, kare, dikdörtgen, elips, kalp ve yıldız. Doğru şekilleri doğru yerleree yerleştirme konusunda yine başarılıydılar. Çınar şekillerin isimlerini de biliyor. Benim söylediğim şekli bulup doğru yere yapıştırdı.

Sonra oyuna daldılar. Çınar ise bir kalem gördü ve kalem kağıt istedi. Onu gören arkadaşları da sırayla geldiler masaya ve çok güzel resimler yaptılar. Hepsi farklı şeyler yaptı. Ela nerdeyse tüm kağıdı boyadı. Bu yaşta pek görülmeyecek bir gelişme. Bravo Ela'ya. Ressam İrem ise kendi diliyle havhav balığı çizdi, köpek balığı değil ama. Çınar yazı yazdı, ödev yaptı. Ece daireler çizdi. Zeynep ise bu resim olayına katılmayıp salıncakta sallanmayı tercih etti.

Bir ara İrem'in ağlayan bebeğine baktı Çınar, İrem de hemen gelip ağlıyor, ona mama verelim diye olaya müdahele etti. Çok şeker haleri vardı.