Pazar günü Selda ve arkadaşlarıyla buluşmak üzere Bostancı sahiline diye indik.. Sonra yolda fikir değiştirip Caddebostan Migros'un oraya gitmeye karar vermişler arkadaşlar, biz de arabayı park etmiştik. gideriz ne var ki yürüyerek diyerekten yola koyulduk... Çınar pusetinde güneşin alnında yürü yürü yol bitmez... bir buçuk saatlik bir yürüyüşün ardından ulaştık ama meğer pilimiz bitmiş de çaktırmıyormuşuz... ;))
Neyse velhasıl nihayet 20 günlükken gördüğümüz Alya prensesle tanıştık, tanıştırdık bebişleri..
Henüz birbirleriyle oynayacak kadar büyük olmadıklarından karşılıklı bakışmalarla geçti. Alya sürekli "o benim annem" diyordu , biz de tamam o senin annen ben de Çınar'ın annesiyim şeklinde cevap veriyorduk. Giderken anladık ki Selda Çınar'ı kucağına aldıkça Selda için diyormuş o benim annem diye. Selda'yı kıskanmış meğer.... ;))
Ama üzgünüz Selda Çınar'ın teyzesi :))
utandı mı benim oğlum :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder