Çınar'ın alışkanlıkları değişiyor.. klasik müzik cd'imizi getirmediğimizden anne ninnisi ile ama illlaki terasta çingene salıncağında sallanarak uyuyoruz. hava nasıl olursa olsun... Atalay ve Sudenaz'la oynamaya bayılıyoruz.Atalay'ın arabasına, Sudenaz'ın üç tekerlekli bisikletine binip koşturuyoruyz hep beraber.. sitede pek kimseler olmadığından kızmıyorlar gürültümüze... sırayla hepsi birbirinin yaptıklarını yapıyor.. aralarında iki büklüm koşan ben...
Dün öğleden sonra hava çok güzeldi.. hep beraber deniz kenarına gittik. dede denize girdi, Çınar da peşinden girmek istedi. dedesi ellerini suya sokmakla yetindi bu sefer.. havalar ısınsın hele... sandalyelerimiz ve minicik termosumuza koyduğumuz sıcak su ile deniz kıyısında kahve keyfi.. aslında çay daha iyi gidermiş bu havaya ama tedarikli değiliz ne yapalım... Çınar'a çorbasını içirmek istedim ama içmedi. onu yedirmeye çalışırken ikizler acıktık dediler. ananalerinin getirdiği ıspanaklı böreği görünce Çınar da atıldı. onları görünce Çınar'ın da yiyeceği geldi heralde. neyse buna şükür dedik... yedirdik... çok güzel bir öğleden sonra geçirdik. papatyaların içinde fotoğraf da çektik. fotoğraflar ancak İstanbul'a dönünce.. burada aktaramıyorum çünkü..
Bugün de güzel bir hava vardı.. terası temizledik yine çingene salıncağında yerimizi aldık. ananemizin arkadaşlları misafirimiz. terasta çay ve mama yerken yağmur bastırdı.. keyif çayımızı da yağmur eşliğinde yapıp, aşağı inip sobayı yaktık.. :)) ama Çınar bugün dışarı çıkmadı ya,, durmaz beyfendi..illa kapı... çıktık demizin yanına geldik. ben interneti kurcalarken dedeyle Çınar yine dışarı çıktı... hadi ben de kaçıyorum artık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder