papatyalar, güneş, kum, deniz, çakıl...

Çınar'ın şapkasını yanımıza almayı unuttuğumuzdan güneşten poşu misali tülbentle koruduk.... oğluma kız yakıştırması yapmayınız lütfen... ;)

deniz kenarında güneş keyfi...

annesinin balı...

terastan içeri girmiyoruz.. girersek de dışarı çıkmak için yol alıyoruz... Yekta Çınar bey kahvaltı öncesi dedeyle bir site turu yapıyor.. kahvaltıdan sonra kesmediyse tekrar çıkıyor, dedeleri ve teyzeleri görmeye... çok erken uyandıysa terasta çingene salıncağında sallanarak açık havada uyuyor... içerde de aynı salıncaktan kurduk ama beyfendi bi kere bile yatmadı onda... hava soğuk da olsa terasta uyuyoruz...
uyanınca yine dışarı.. bu sefer ikizlerle oynamaya. 3 tekerli bisiklet, top, çakıl taşları... yatma vakti zor giriyor eve küçük bey..

dede bulmaca çözer, Çınar kucağında....

ahşap saat yapboz

yapbozumuzun boz kısmını yapıyoruz henüz... saati tepsi gibi değerlendirip bozları üstünde zıplatmaya bayılıyor Çınar...çok ilginç sevinç çığlıkları da atıyor... nenesiyle bi eğlendiler bi eğlendiler.....

Küçükkuyu limanda yürüyüş

Küçükkuyu limanında yürüyüş, güneş keyfi.... Çınaraltında çay keyfi... Çınar'ın havuzda su keyfi yapmak istemesi... ama izin verilmemesi;)

terasta güneş keyfi

23 Nisan Çocuk bayramı ve annemin doğumgünü :)

Metehan çalışmak zorunda olduğundan gelemedi ama doğumgününde Oğuzhan ile Altınoluk'a gidebildik. hem çozukların bayramı hem de bizim bayramımız oldu, beraber olmak açısından... Nice yıllara anneciğim sağlık sıhhat ve afiyetle... nice güzel, mutlu, huzurlu yıllara...

2 armut, 3 elma ile marmelat

annemler gittiğinden beri meyva yemiyormuşuz.. taa onların aldıkları elma ve armutlar kalmış-nerdeyse üç haftalık. ben de minik minik doğrayıp marmelat yapmaya karar verdim. hiç bişey ölçüyle değil. ama çok güzel oldu. küçücük bir kavanoz elma-armut marmeladı :))
onu fotoğraflarken Çınar da muzip muzip izledi beni :))

dört aşamada emekleme arkadaşım ;)

Yekta Çınar pet şişelerle oynamaya bayılıyor.. biz de oyalanması için veriyoruz eline, çat çat çat yere vuruyor.. eğleniyor. annem içine biraz su koydu bir seferinde değişiklik olsun diye... ertesi gün ben de biraz boya ekledim içine, renk olsun diye.. daha ertesi günlerde internette dolanırken pet şişelerden emekleme arkadaşı yaptıklarını gördüm. bizim yaptığımızın üstüne bi de bulaşık deterjanı katmışlar. durur muyum ben de ekledim. şimdi köpürcüklü ve renkli pet şişeler emekleme arkadaşımız- her ne kadar emeklemiyorsak da :D

Çınar'ın köşesi, salonun baş köşesinde...

başımızın tacı Çınar'ın oyun alanı da salonumuzun baş köşesinde :)) gerçi yanında biri olmayınca orda oturup oyun oynadığı da yok ama ne yapalım... oyuncakları, süpriz sepeti, Poldi ilk kitaplarım serisi, öten hayvalarıyla dolu poşeti(her zaman çıkarmıyoruz onları ağzına almaması için), ve tabi ki de toplarıyla dönen lokomotifi...

dostlarla Pazar günü...

Pazar günü Sibel ve Gülistan misafirimizdi... Selda ve Mine de buluşmuşlar ve Çınar'ı görmeye uğradılar... akşam Mete dayısı da geldi Çınar'ın. keyfimize diyecek yoktu doğrusu.... oh ne alaa.... kalabalığı seviyoruz... bizi sevindiren dostlarımıza teşekkürler.... yine gelin, yine gelin. ..... :D

Güneşli'de akşam

Yusuf abisi çok kıskanıyor hala Çınar'ı. bu işi nasıl çözümleyeceğiz bilemiyoruz... biraz daha büyüsünler, beraber oynayacaklar ama.... hadi hayırlısı bakalım....

akşam da babamızı alıp babaanneye gittik :))