Hoş gelmişsindir inşallah yeni yıl ;)

Yekta Çınar ile ilk yeni yıl kutlamamız...

Yılbaşı soframızın baş tacı hindi dolma...

Güzel bir yemeğin ardından oyunlara bşladık.. sırasıyla upwords, tabu XL ve tombala oynadık. parasız oynadığımız tombalada kazandım ama ısrarla paralı oynamak istemediğimi belirttiğim halde cebren ve hile ile 1er liradan 3 tur paralı oynadık. ve tabi ki kaybettim. yeni yıla da para kaybederek girdim. umarım bu yeni yılda kaybettiğim-kaybedeceğim en büyük mebla olur. velhasıl gelerek evimizi şenlendirdikleri için dayıma, Mihriban'a, anneme, babama ve Metehan'a teşekkür ederiz. Rüyalar da gelemediler ama kalbimiz hep birlikteydi.(aklımız da kaldı..)

ve umarım hoşgelmişsindir yeni yıl...
herkese sevgi, mutluluk, sağlık, huzur, başarı ve bol kazanç dolu yeni yıllar diliyoruz...

kar yağışını izlerken çay keyfi...

hava soğuk... ev ısınmıyor... kaloriferin önündeki çekyatı açtık. oğlumla oynuyoruz. çayımı da almışım elime... camın önünde Çınar'dan fırsat bulursam içeceğim... bi sn. beni çağırıyor...

annemin arkadaşları onlar, ama beni görmeye geldiler :))

Geldikleri için Gülistan ve Sibel teyzeme çok teşekkür ederim; annem onları çok özlemişti. beni bırakıp da gidemiyor henüz.. onlar geldiler yine sağolsunlar... sizi öpüyoruz :P

onca muhabbet ve eğlenceden sonra yine uykuya zorla teslim olduk.. kaşlarımız çatık bu yüzden...

ilk karı dışarıda karşıladık :))

kar başlığımız hazır demiştik..hemen kar yağdı!!! Mine geldi ve annemlere geçtik yürüyerek, Çınar da arabasında. ve lapa lapa kar yağıyordu.. kar başlığımız ve eldivenlerimiz elimizde tabiii.. ama yine de çok soğuktu... Mine öğlen işten kaçıp bizi ziyarete geldi ve çok güzel bir gün geçirdik. yedik içtik.. yemekler, börekler, çaylar, patlamış mısır.. ve "upwords" oyunu.. oyun çılgınlığımızla herkesi sarmaya devam ediyoruz... :))
bizi izleyin anacım.... ;)
aslında bizi izlemekle yetinmeyin bize katılın...

keyifsizim işte :(

 

 

 

 

salyalarım sel oldu aktı :))

 

 

 

 

amipli dizanteri :(((

bugün itibariyle tam 1 haftadır ishal oğluşum. cumartesi doktora gittik. amipli dizanteri teşhisi kondu.. şurupla tedavi olmaya çalışıyor... karın ağrısı yüzünden sabahları ağlayarak uyanıyor. uykusunda inliyor.. sabahın erken saatlerinde kucağımda sallanan sandalyede sallanıyoruz. salınmak ağrısını biraz hafifletir belki diye...
o hastayken fotoğraf bile çekmemişiz doğru düzgün.. ama dünkü fotoğrafları bir haftaya bedel. altını doldurmaya çalışırken ve dilini kemirirken çok güzel kareler yakalamışız... karşılıklı :)

canım oğlum, bir an önce iyileş..

o dudaklar tam benlik :)

 

 

 

 

oğluşum hasta ama yine de gülüyor...

 

 

 

 

kar başlığım hazır, artık kar yağabilir :))

 

 

 

 

sabah sabah çok sinirliyim yaaaa ;)

 

 

 

 

meyveleri sebzeleri tadıyoruz...

bugün haşlanmış brokoli tattı Yekta Çınar. yaklaşık bir şeker kaşığı kadar da yedi. hiç de kötü değil sevmöeyenlere duyurulur :))

ekşileri daha çok seviyor. mandalina ve portakalı mesela.
elma, armut da tattık. elmalardan da ekşi yeşil elmayı tercih ediyoruz...
havuç suyundan da bi lokma aldık geçenlerde galiba...

pilot olduk uçuyoruz :)))